Diyemem Ki !
Diyemem Ki !
Asker Hekim ‘den Mektup Var !
Asker Hekim ‘den Mektup Var !
Bak ben asker oldum babaa. Hani akşam yemeğini beğenmeyen oğlun bugün ne bulursa yer oldu. Sabah yatağından olduğu gibi çıkan oğlun, bugün yatağını beş dakikada jilet gibi yapar oldu. Gömleğinin üstündeki en ufak çizgiye bile annesine kızan oğlun, bugün ter kokan kamuflajı 3 dakikada giyer oldu. Hani bana ayakkabı alınca mırın kırın eden oğlun. Bugün 5 kilo botun içinde ayakları şişer oldu.
Evden giderken; ‘Gitme’ dediğin oğlun bugün evde bir dakika olabilmek için neler vermez oldu. Hani ‘Bir şey yap’ deyince uff baba diye cevap veren oğlun, sesinin bir damlasına canını verir oldu. Hani hasta olduğunda başında sabahladığın oğlun, bugün yara bere içinde yatar oldu. Sabah yatağında ‘Hadi oğlum kalk, öğlen oldu’ dediğin oğlun, bugün güneş daha dogmadan kalkar oldu. Dedim ya baba bak ben asker oldum Hakkını Helal Et Babamm…Sizleri özledim annem ve babam ☺❤
Er : B.Hekim
editör derki – ” paranın kıymeti bitince , insanın kıymeti yitince anlaşılıyor ”
Ne Aradığını Bilmek
Ne Aradığını Bilmek
Çocukken, korkardım karanlıklardan . Büyüdüm aydınlıklar , korkutur oldu . Çocukken saf duygularla dolu sanırdım herkesi (kendim gibi) , yanılmışım çocukça duyguymuş benimkisi . En beklemediğin , en güvendiğin insanlardan aldım ilk darbeleri . Kapandım içime öyle ki bakmasın kimse görmesin beni yormasınlar hayatımı kör olmuşcasına . Arkadaşlarımın yırtık ayakkabılarıma bakarken verdiği tepkiler bugün gibi gözlerimde canlanır . Herkes kendi kalitesine göre dostluk kurar.Uzaklardan sadece iç geçirerek bakar kalırdım .
Kendime verdiğim tek söz,üzülme seninde bir gün öyle dostlukların olacak ki bu ne ayağına ne de başına bakan dostluklar olacak . Evet,kendime verdiğim o sözleri yerine getirdim . Bugün çok güzel dostluklar inşa ettim ve bu dostluk binasının her tuğlası güven , saygı , merhemet , doğruluk ve samimiyetle oldu . Yine de içimdeki çocukluğun saflığı beni bırakmadı . Hala herkesi ben gibi görmek isteme duygusunu yaşatıyorum içimde , korkmayın sizde karşınızdakilere biz diye bakın.
…çocukça bakın…
YARIN
YARIN
Gün ışığı yüzüne vurunca açılır gözler.Ruhun hazırdır güne, kendini neyin beklediğini bilmeden.Dışarıda yaşamın sesi,kimse kimseyi görmüyor.Hani bir merhaba! hani bir selam ne oldu herkese neden gülümsemiyor yüzler.
Ayak sesleri sanki bir tabur askerin geçişi bu kadar resmiyet ahhh ahhh ne oldu ne oldu ki birimiz diğerinden kaçar gibi yaşamaya başladık?.Nedeni herkese göre farklı ve herkes kendince haklı.Ama tek bilinmesi gereken her nefesini aldığın an senin yaşamanın şükür sebebi olduğu sizin yaşam için sebebiniz…..
Okullar Açıldı !
Mini mini birler , çalışkan ikiler …
Okullar bayram havasında açıldı . Yeni okula başlayanların heyecanlarına , paniklerine şahit olduk . Üst sınıfa geçenlerdeki büyüdüm havaları ! Çocukları okula giden velilerin koşuşturmaları …
Bol eğitim ve öğretimli yeni bir dönem olsun .
:))
Üzerine Yıldızlar Yağsın !
Üzerine Yıldızlar Yağsın !
Her insan müslüman doğar , müslüman olarak yaşamaz hatta dinsiz olarak ölebilir .
Ölen sanatçıların vb şahısların arkasından dinli , dinsiz diye sürekli konuşmak bizim de ne kadar cahil olduğumuzu gösteriyor . Çünkü kimse kendi sonunu bilmiyor .! Bu durumla ilgili Peygamber Efendimiz Hz Muhammet (s.a.v) hayatında çeşitli kıssalar var . Diyelim dinsiz olduğunu söylüyor bu şahıs en azından rengini belli ediyor . Bir de müslüman görünümlü münafıklar var , bunlar ne olacak .
Yaşayan ya da ölen insanların arkasından inançları hakkında konuşmak , müslüman kullara yakışmayan bir harekettir . Ölen kişinin ailesinin de duygularını incitiyor olabiliriz . Bırakalım da kimin nasıl bir insan olduğuna onu , Yaradan karar versin…
Hayat tecrübelerim gösterdi ki ; ” insanlar takva elbisesini , nefsiyle baş başa kalınca bir kenara bırakıp ” yoluna devam ediyor .
Yoksa
Çocuklarımızın Resimlerini Sosyal Medyada Paylaşmak Doğru Mu ?
Çocuklarımızın Resimlerini Sosyal Medyada Paylaşmak Doğru Mu ?
Dünyaya getirdiğimiz çocuklar bizim en değerli varlıklarımız . Peki onların resim ve videoları paylaşmak ne kadar doğru hiç düşündük mü ?En masum hallerine bir flaş doğrultup sosyal medyaya servis etmek ? Bu soruların cevabını onlar yetişkinlik dönemine gelince alacağız .
Bu paylaşımlar mahrem duygusunu yok edecek , belki de onlara sormadan , izin almadan çektiğimiz resimleri beğenmeyip bize kızacaklar . Kim bilir bu bilinçsizce paylaşımlarımız sonunu tahmin bile edemeyeceğimiz sorunlara yol açacak . Unutmayalım ki şifa diye içilen ilacın bile birçok yan etkisi vardır .
18 yaşında bir kızı olan kadınla tanıştım . Bana bakıp ” bugün elinden tuttuğunun , büyüyünce tırnağından dahi tutamıyorsun ” dedi . O nedenledir ki çocuklarımıza insancık gözü ile bakalım . Onlarla dost olmaya çalışalım , onlara paparazilik yapmayalım ki sonra kapıyı yüzümüze çarpıp gittiklerin de arkalarından baka kalmayalım !
Ünsüz düşünür der ki:” gelecek gelince görünür , bakınca değil ”
Not : Çocuklar uzanan her eli şefkat eli diye düşünürler . İstismarın ne olduğunu yetişkin olunca anlarlar . Anne baba olarak çocuklarımızı istismara açık hale getirmek onlara yapılan en büyük kötülüktür .
EL – EŞTiRi
EL – EŞTiRi
Eleştiri zor kabullendiğimiz , çoğunlukla da kabul edemediğimiz bir durumdur . Öyle ki eleştiri karşısında göz yaşlarımıza zor hakim olur , ortamdan uzak kalmak için geçiştirici bazende umursamazca cevaplar veririz . Sürekli eleştirilen çocukların ise kendini ifade etmede çekimser kalmalarına , ileride de çeşitli sorunlara sebep olmaktadır .
Eleştiri aslında karşımızdakini de kendi kalıplarımıza sokmaya çalışmaktır . Öz eleştiri yapmak yerine sürekli karşımızdakine kendi fikrimizi kabul ettirmeye çalışmak gayri ahlaki bir yaklaşımdır . Ne giydin- ne çıkardın , yemek yarışmaları , evlilik programları bizlere insanı yerden yere vurarak, ruh halini bozmayı öğretiyor . İzlerken fark edilmeyen bu zehirleyici söz ve davranışlar özellikle genç beyinlere nakış gibi işleniyor .
İnsanların özellikle de çocukların hayal dünyasına zarar verecek yıkıcı eleştirilerden uzak durmak gereklidir . Bu eleştiriler karşı tarafın kin ve nefret duygularının oluşmasına sebep olacaktır ! Karşımızdaki insanı eleştirirken sözlerimizi özenle seçmeli , kırıcı ve kaba davranışlardan kaçınmalıyız . Bazen de yapılan hataların farkına varabilmesi için karşımızdakine şans verilmeliyiz .
Ünsüz bir düşünür derki : ” sürekli eştirmek yerine , takdir etmeyi öğrenelim ”
:))