Seninleyim

Seninleyim

Dalgalar kumdan kaleleri alıp götürüyor
Tıpkı zamanın seni içimden söktüğü gibi
Sanırsın hiç emek verilmemiş
Göz yaşı dökülmemiş
Kül olup savrulmamış
An olur bir şeyler seni hatırlatır
Bir bakış,bir yudum çay
Ve bir sen
Rüya misali başlar yeniden
Rüzgarlar taşır sesini kulaklarıma
Basmaz ayaklarım yerlere
Kelebek misali dans eder ruhum
Seninleyim
Tebessümlerdeyim
Kanatlarım yorulur düşerim
Yokluğunun acı gerçeği çöker omuzlarıma
Çaresizlik gece olur sarılır ruhuma
Boğazıma düğümlenir herşey
İnce bir sızı sol yanıma iner
Hani gitmiştin hani bitmiştin
Seni hatırlatan her şeyi yakıp yıkasım
Kırıp dökesim gelir
Sensizlik hıçkırık hıçkırık dökülür avuçlarıma
Kalınlaşır duvarlar
Sesim sessizliğe karışır
Öylece yığılırım yere
Bir sen gidersin benden
Öylece yıkılırım ben❤

Üzgünüm

Başlayabilecek bir başlangıç olsaydı
Gidilecek yol
Üzgünüm
Kısılır sesim duyuramam
Anlatamam
Gecelere resim çizerim
Karakalem portre
İçim dayanmaz dökülür damla damla avuçlarıma
Ağlarsam hıçkırıklarımı duyarsın biliyorum
Sol yanımda sen nasıl mutluyum
Bir bilsen
Ellerimi güllere değdirip
Kokusunda seni anarım
Onlar bana sırdaş ,ben ona yoldaş olurum
Dikenleri saplanır göğsüme
Yüzümde tebessüm
Gidilecek yola düşer
Ayrılığın vedasını kutlarım.. ❤

Böylede Güzel

Yaprak yaprak ömür dökülüyor
Vuslat bize çok uzak görünüyor
Olsun diyorum böylede güzel
Yerin sol yanımda saklı diyorum

Biliyorum herşey çabuk tükeniyor
Uzun yolculuk bile üç gün sürüyor
Olsun diyorum böylede güzel
Kelebeksi düşlerle yaşıyorum

Müzik kutusunun sesini duyuyorum
Ayaklarım yerden kesiliyor
Olsun diyorum böylede güzel
Ruhumu rüzgara teslim ediyorum.

Var Mıydı?

Konuşmak en çok sana yakışıyordu
Beni de söyletmeye hakkın var mıydı
Kahkahalar senin taktığın maskeydi
Bana da hediye etmeye hakkın var mıydı

Kırıp dökmeyi,basıp geçmeyi biliyordun
Üzmeye, ağlatmaya hakkın var mıydı
Umursamaz gördüğün ,senin gördüğündü
Saklı kalanları bilmeye hakkın var mıydı

Ilık bir meltem gibi gelip geçmeliydin
Fırtınanan da savurmaya hakkın var mıydı
Bir bardak çay gibi ısıtmalıydın kalbimi
Yakıp kül etmeye hakkın var mıydı

Mutluluk bekliyorsun çaldıklarından
Mutsuz etmeye hakkın var mıydı
Hiç pişman olmadın anlıyorum
Pişmanım demeye hakkın var mıydı.

Küçük Hediyeler

Küçük Hediyeler
Sokakta yürürken mikrofon uzatıp “ülkeni seviyor musun ?”diye kime soru sorsanız ,uzun uzun vatan sevgisini size anlatacağından eminim. Arada sıkıntılardan da dem vuranlar olacaktır.
Bir süre önce bir işletmede bulunmuştum. Yapacağım işlem uzun sürecek olduğu için bir koltukta beklemeye başladım. Birşeyler okuyup ,ikram edilen çayı yudumluyordum.
Kapıdan içeriye bir aile geldi.Karı koca ve 5 yaşlarında minik bir prenses yüzleri gülerek işletme sahibi ile tokalaşıp koltuga oturdular. İşletme sahibini tanıdıklarını konuşmalarından anlaşılıyordu. Bende ister istemez onların sohbetlerine kulak misafiri oluyordum zaten başka bir şansım da yoktu.Adam Türk eşi Alman vatandaşı idi. Adam Türkiye de iş yeri açmak istediklerini ama birçok prosedür olduğundan dert yanıyordu. Karısı da bir iki damla gözyaşı döktü. İşletme sahibi kadını teselli etmeye başladı. Türkiye de işlerin para ile yürüdüğünü , Almanya gibi prosedürlerin fazla öneminin olmadığını , çeşitli kişilerin diplomalarının kiralanabilir olduğunu, küçük hediyeler ile kişilerin ikna edilebilirliğinden bahsediyordu. Kadın bu açıklamalardan sonra kendine geldi ve yüzü gülmeye başladı.
Konuşmaya gelince mangalda kül bırakmayanlar ,menfaat söz konusu olduğunda gerçek kimliğini nasıl da ortaya koymuştu. Canım ülkem küçük bir hediye nasıl da paketine sığdırılmıştı.
Şimdi size soruyorum !
Burada suç yönetim de mi?denetimde mi? kişilerde mi?.