Bir kapıya varıp gitsem
Tokmağını vurup dursam
Alime derdimi döksem
Derman ya bulunur ya bulunmaz

Giysem allı pullu kaftanı
Dolansam çarşı ile pazarı
Satsam işe şu yaramaz ciğeri
Alanı ya bulunur ya bulunmaz

Gönül tufanı sarmış bedeni
Yandıkça yanan gönül alemi
Ten kafesinde çırpınan can kuşu
Uçmaya mecal ya bulunur ya bulunmaz

Şu uzunca gidilen yol Hüdai yolu
Ömür defteri onca günah dolu
Taşır mı omuzlar bunca yükü
Yürümeye takat ya bulunur ya bulunmaz

Son nefes boğaza gelince
Can kuşu ten kafesini kırınca
İlahi huzura diz çöküp varınca
Sonsuz rahmet ya bulunur ya bulunmaz

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

60 − = 55