Kesik El
İnsan yaşarken ruhunu yoran birçok durumla karşılaşıyor.Kazalar,kavgalar,gereksiz sürtüşmeler,laf vurmalar,bazen abartılı sevgiler… Karşılaşılan olumsuz durumların insan ruhuna ne kadar hasar verdiğini ölçecek henüz bir ölçüt bulunamamıştır.
Konuya bir örnekle renk katmak istiyorum. Aksam yemeği için güzel bir salata yapmak üzeresiniz. Tam domatesi kesecektiniz ki domatesi kesmeniz gerekirken elinizi kestiniz. İlk aşamada yaşadığınız panikle büyük bir acı hissetmez ve yoğun kan akışından dolayı elinizin ne kadar kestiğinizi anlayamazsınız. Doktora gidip elinize enlemesine boylamasına dikiş atılıp bunun üstüne de elinizi uzun süre kullanamayacak olmanın hüznü de eklenince acınız katlanır. Artık yeni bir süreç başlar. Elinizi sürekli kullanmak durumundasınız ve kullandıkça da canınız acır yanar.Sabrınızı zorlayan anlar da olur. Günler geçer yara düzelir dikişler alınır. Nihayet elimiz eski formuna kavuşur. Ama o yaranın izi bizimle yaşamaya devam eder.
İşte burda bakış açımız devreye girer. Olumlu bir bakış açısı ile baktığımızda elimizi kaybetmediğimiz için ve eski formunda kullanabildiğimiz için mutlu oluruz.
Olumsuz bir bakışı ile baktığımızda elimizde kalan yaranın izi estetiksiz durdurduğu için her bakışta neden böyle oldu diye sürekli negatif düşünerek kendimizi mutsuz da edebiliriz.
Yaşanılan her olayda böyle ruhumuzda bir yara olur sonrada yara izi nakş olur. İlk günlerde yaşadığımız panik bize ruhumuzun ne kadar hasar aldığını hissettirmez. Lakin ilerleyen zamanlarda kendimizce bir hasar tespit çalışması yaparız .
Sıkıntılı hal zamanla yok olsa da izler muhakkak ki kalır. Burda olumluyu düşünceyi yada olumsuzu seçmek tamamen bizim elimizde.İnsan ruhunda kapanan yaraların izlerine baktıkça, bakış açısına göre ya kendi kahramanı olacak ya da antidepresanlarla ayakta kalabilen bir canlıya dönüşecek.
Yara izlerinden güç alıp yola devam etmek en iyi tercih olacaktır.Kolay gelsin :)))))
Bir yanıt yazın